Prof. Dr. Boğa: Türkiye, Avrupa’nın obezite şampiyonu!

“`html

Türkiye’de Obezite Sorunu ve Çözüm Yolları

Son yıllarda dünya genelinde ve Türkiye’de hızla artan obezite, hareketsiz yaşam tarzı ve düzensiz beslenme alışkanlıkları nedeniyle ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Türkiye’de her 10 bireyden birinin obezite ile ilgili sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Bu durum, hem yaşam kalitesini hem de süresini olumsuz etkilemektedir. Obeziteden kurtulmak için doğru bir tedavi planı ve yaşam tarzı değişiklikleri büyük önem taşıyor. Obezite tedavisiyle ilgili yeni yaklaşımlar ve multidisipliner çalışmaların gerekliliğini tartışmak amacıyla gerçekleştirilen Obezite Akademisi’nde Gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Salih Boğa, “Türkiye, Avrupa’nın en obez ülkesi konumuna geldi!” ifadesini kullandı.

Obezite Akademisi, yeni tedavi yöntemlerinin yanı sıra çok disiplinli yaklaşımın önemini vurgulamak için düzenlendi. Bilimsel toplantıda uzmanlar Prof. Dr. Emre Yıldırım, Prof. Dr. Salih Boğa ve Prof. Dr. Yusuf Ziya Erzin tarafından dikkat çekici sunumlar gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Salih Boğa

Prof. Dr. Abdullah Emre, “Avrupa’nın en fazla obez bireyine sahip toplumu TürklerdirGünümüzde hem mide balonları hem de endoskopik tüp mide operasyonları ile hastalarımızı obeziteden kurtarabiliyoruz” şeklinde konuştu.

Kuzey Kıbrıs’tan Azerbaycan’a, İspanya’dan ABD’ye kadar birçok ülkeden katılım gösteren hekimlerin yer aldığı organizasyonda İleri Endoskopi Ünitesi’nin beşinci toplantısı “Obezite Akademisi” adıyla gerçekleşti.

Prof. Dr. Abdullah Emre Yıldırım’ın Açıklamaları:

Obezite, hem dünyada hem de ülkemizde giderek artan bir sorun. Bunun üstesinden gelmek oldukça zor. Nasıl ki hasta olmamak için aşı oluyorsak, çocukluk döneminden başlayarak obez olmamak için çeşitli önlemler almak şart. Türkiye’deki bireylerin %32’si obez. Avrupa’nın en obez bireyleri Türklerden oluşuyor.

Prof. Dr. Yıldırım’dan Obeziteyi Tanımlayan Değerlendirme:

Obezite yalnızca bir hastalık değil, aynı zamanda bir sendromdur. Bu durum, kalp ve damar sağlığı başta olmak üzere ciddi sağlık sorunları barındırmaktadır ve ölüme davetiye çıkarmaktadır. Üstelik obezite olmak, bir pandemi haline gelen bir sorundur. Neredeyse her 10 kişiden 3’ü obez durumda, bu da yaşam süresini kısaltmaktadır.

Motivasyonun Önemi Üzerine:

Prof. Dr. Yıldırım, obezite tedavisinde motivasyonun kritik rolüne değindi:

Obezite tedavisi hastanın arzusuyla gerçekleşen bir süreçtir. Hastalara durumu anlatmak, ortak çözümler üretmek gerekmektedir. Diyet uygulamak, kilo vermek kolay görünebilir ancak hastaların buna uyum sağlaması için motive olmaları şart. Bunun için multidisipliner bir yaklaşım benimsemek şarttır. Diyetisyenler, endokrin uzmanları ve gastroenteroloji uzmanları bir araya gelmeli ki insanlar sağlıklı kilolarına ulaşabilsin. Motivasyon olmadan kimse kilo veremez.

Prof. Dr. Boğa’nın Günlük Egzersiz Önerileri:

Prof. Dr. Salih Boğa, “Obeziteden kaçınmak için özellikle Akdeniz tarzı beslenmeye özen gösterilmelidir. Günlük egzersiz miktarı, harcanacak kaloriye göre planlanmalıdır. Ayrıca obezite ile ilgili sağlık sorunlarına karşı düzenli doktor kontrollerine gidilmesi büyük önem arz ediyor.

Sürdürülebilir Kilo Kaybı Önerileri:

Prof. Dr. Yıldırım, sürdürülebilir kilo kaybı için şu noktaları ifade etti:

Obezite, sürekli bir tedavi süreci gerektirir. Yaşam tarzınızı değiştirmek zorundasınız. Günlük tükettiğiniz kalori, harcadığınızdan az olmadıkça bu yağ olarak depolanmaya devam edecektir. Bu nedenle, obeziteye tek bir disiplinle yaklaşmamak gerekmektedir.

Fiziksel etkinlik olmadan yalnızca diyetin yeterli olmadığını belirten Prof. Dr. Yıldırım, “İlk ayda herkes kilo verebilir ancak bu süreci sürdürebilmek çok daha önemlidir. Sürdürülebilir hale getirmek için diyet ve egzersiz günlük yaşamın merkezi haline gelmelidir. Kilo verdikten sonra da vücudun bu seviyeyi koruması gerekir. Eğer yalnızca diyet yetersiz kalıyorsa, diğer tedavi seçenekleri de devreye girmelidir. Ameliyat sonrası diyet ve egzersiz yapılmazsa, kilo alma ihtimali yüksektir; bu nedenle temel unsurlar diyet ve egzersizdir.

Sonuç Olarak:

Gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Salih Boğa, obezite tedavisinin öncelikle diyetle başlaması gerektiğini vurgulayarak, “Hastanın günlük kalori alımını kısıtlı tutmalı ve egzersiz ile harcadığı kalori dengesini sağlamak gerekmektedir. Ayrıca düzenli doktor kontrolleri yapılmalıdır. Obezitenin belirli evreleri vardır; bu aşama geçmeden fark edilip önlem almak, obezite ile mücadelede başarıya ulaşmamızı sağlayabilir.

Obezite ve ilaç tedavisi ile kilo veremeyen hastalar için endoskopik tedavi yöntemleri de etkin bir şekilde kullanılmaktadır.

Endoskopik Obezite Tedavi

Obezite sorununun artış nedenlerine değinen Prof. Dr. Salih Boğa, “Beslenme alışkanlıklarındaki bozukluk ve modern yaşam tarzının getirdiği fiziksel aktivite azalması obezite oranlarını artırmıştır. Sonuç olarak, Türkiye Avrupa’nın en obez ülkesi durumundadır.

Obezite ile mücadelede ilk adım her zaman diyet ve egzersiz olmalıdır. Hastaların günlük kalori alımını azaltmalı ve fiziksel aktivitelerini artırmalıyız ki bu dengeyi kilo vermek yönünde değiştirebilelim.

Günümüzde hem mide balonları hem de endoskopik tüp mide yöntemleri, cerrahi müdahale gerektirmeksizin hastaları obeziteden kurtarmaktadır. Bu toplantıda uygulamalı vakaları tartıştık ve ülkemizdeki obez hastalarımıza daha iyi nasıl yardımcı olabiliriz sorusunun yanıtlarını aradık.

(DHA)

“`

Related Posts

Diyarbakır Çocuk Hastanesi alarm veriyor; yapısal risk, personel yetersizliği ve ödeme sorunları gündemde

Diyarbakır Çocuk Hastanesi alarm veriyor; yapısal risk, personel yetersizliği ve ödeme sorunları gündemde

Saç ekiminden etkili sonuç almak için “masaj yaptırın” önerisi

Saç ekiminden etkili sonuç almak için “masaj yaptırın” önerisi

Yumurtalık kanseri sinsice ilerliyor! İhmale gelmez 9 önemli belirtisi var

Sinsice ilerlediğinden genellikle tanısı ileri evrede konulan yumurtalık kanserinin görülme sıklığı son yıllarda giderek yaygınlaşıyor. Yumurtalık kanserinin her yaşta görülebildiğini, ancak günümüzde gençlerde de sık rastlandığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör, ihmale gelmez bazı belirtileri sıraladı.

Fazla şeker bağışıklığı da çökertiyor

Günümüzde çok fazla hazır gıda dolayısıyla çok fazla şeker tüketiyoruz. Bu durumun
sağlığımız için büyük bir risk olduğunu belirten Prof. Dr. Osman Erk ‘’Kalpten bağırsaklara kadar vücuda tepeden tırnağa zarar veren bu durum bağışıklığı da zayıflatıp, vücudu hastalıklara açık hale getirir” dedi.

Ses Teli Ameliyatı

Ses teli ameliyatı ve ses telleri sağlığı hakkında bilgi veren Prof.Dr. Bülent Evren Erkul, önemli bilgiler verdi. 

Deprem travmasının sessiz etkisi: Çocuklarda gerileme gözlenebilir

Prof. Dr. Zeynep Şimşek, deprem gibi travmatik süreçlerin ardından bazı çocuklarda duygusal ve davranışsal gerilemeler görülebileceğini, bu durumun geçici olduğunu belirtti.